Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hikmet Dokumacı ile Sizin İçin Yaptığımız Özel Röportajımız
Eğitimci Yazar Hikmet Dokumacı’yı özel ders verdiği evinde ziyaret ettiğimizde güzel bir şaşkınlık yaşadık. Sıcacık bir dekorasyon, geniş bir kütüphane, sanatsal ögelerle donatılmış duvarlar ile bizi adeta başka bir âleme sürükledi. Matematik’teki uzmanlığının yanı sıra eğitim sistemi ile ilgili konuları konuştuk. Hikmet Dokumacı ile hem merkezi sınavlara hazırlık çalışmalarını konuştuk, hem de başarı ve sağlık üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
28.06.1992 Ankara doğumluyum. Özel Feza Kolejini burslu olarak okuyup bitirdim. Akpınar Fen Lisesine dereceyle girip mezun oldum. Marmara Üniversitesini kazanıp Matematik Öğretmenliği Bölümünden iyi bir ortalama ile mezun oldum. 3 yıl kadar M.E.B'de kadrolu olarak çalıştıktan sonra ayrılıp kendi çalışmalarıma ve projelerime başladım. Şuan birçok öğrenciye matematik branşında okul derslerine ve sınavlara hazırlanmasına yardımcı oluyorum. Ayrıca matematik branşında soru hazırlayarak anlaştığım yayın evlerine soru göndermekteyim.
Yüksek puanlar elde eden birçok öğrenciniz oldu, merkezi sınavlara hazırlıkta uzmanlaşmanızın özel bir sebebi var mı?
Ben hırslı yapıya sahip bir insanım. Dolayısıyla bir hedefe ulaşmak, genel matematik konularını anlatmaktan daha öte bir şey. Bana gelen kişilerin bir puan derdi oluyor. Bir hedef belirlemek, bir program yapmak gerekiyor. Bu puanı almak ya da almamak, başarılı olmak ya da olmamak anlamına geliyor. Bıçak sırtı bir durum var. Benim de hırslı yanım bu puanı aldırma yönünde olduğu için sınavlar ve meydan okuyucu çalışmalar ilgimi çekiyor.
Hangi gün ve saatlerde özel ders veriyorsunuz?
Genelde hangi yaş grubu size geliyor? Haftanın her günü ders veriyorum. Saat tamamen öğrencilerin talepleriyle ve benim uygun olmamla alakalı. 7’den 70’e çalıştığım insanlar oldu. Ama genellikle bu sınavlar için daha çok ortaokul ve lise öğrencileri bana geliyor. Meslek sahibi yetişkinler ise DGS gibi sınavlarda ihtiyaç duyabiliyor, onlarla da çalışıyoruz. Aileler çocuklarının hem hayatta hem de sınavlarda başarılı olmasını istiyorlar.
Ailelere eğitimle ilgili genel anlamda önerileriniz neler?
Bence okul seçimi yaparken çocuğun eğilimlerine bakmalılar. Yurtdışında eğitim için planlarınız varsa, özel okullar daha ön planda olmalı. Hem öğrencinin kabul görmesi, hem de dili iletişime yönelik olarak kullanabilmesi açısından önemli. Türkiye’de bir üniversite eğitimi düşündüğünüz takdirde dile ağırlık veren özel okulların üniversite sınavına yönelik olarak öğrencileri ne kadar teşvik ettiği, ya da ne kadar kaliteli programlar uyguladığı tartışılır. Az sayıda okulun hem yabancı dil hem de Türkiye’deki üniversite sınavlarına yönelik fen, sosyal gibi derslere iyi derecede hazırlayabildiğine inanıyorum. Okullar kendi içlerinde uzmanlaşmak zorundadırlar. Tabii ki çocuğun mesleğine karar vermiyorsunuz. Ama Türkiye’de mi okuyacak yurt dışına mı gidecek? Sayısal alanlarda mı güçlü olsun diyorsunuz yoksa sözelde mi? Bunu ilgi alanlarından, yeteneklerinden, becerilerinden teşhis edebilirsiniz. Bunları göz önünde bulundurarak okulları araştırıp ona göre öğrenciyi yönlendirmek çok önemli bir faktör.
Yıllardır bu kadar çok öğrenciyle çalıştınız. En başarılı olanların ortak yönü neydi?
Bence Saygı. “Bu adam bu dersi veriyor, ben bu insandan bunu almalıyım” diyor. Bazı kişiler ise matematiği çok güzel anladıklarını zannediyor ve kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar. Başarısız olduklarında sebebinin kendileri değil, sınavın bir eksiği olduğunu zannediyorlar. Başarılı olanların ortak yönü saygı duymak, sistemli çalışmak. Onlar kitap okuyarak, merak ederek, dinleyerek kendilerini geliştirebilen kişiler. Öğretmenini saygıyla dinleyebilen bir öğrenci sınavlarda daha yüksek puan alabiliyor, bu bağlantıyı gözden kaçırmamak lazım.
Henüz yolun başındaki öğretmenlere önerileriniz nelerdir?
Üniversitede alınan eğitim, iyi bir öğretmen olmak için yeterli olmayabilir. İnsanlar ağır edebi eserleri okumuşlar, romanlardan çeviriler yapmışlar, ancak ellerine kalemi alıp tahtaya geçtiklerinde, ders anlatmaya başladıklarında bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorlar. Sınıftaki insanlar merakla bakıyor, bilgi bekliyor. Dil seviyeni o kişilere uygun şekilde indirmen, yükseltmen, alçaltman, ortayı bulman gerekiyor. Yeni öğretmenlere ilk tavsiyem sabır. Özellikle gençlerin daha aktif olmalarıyla, daha çok soru sormalarıyla birlikte tecrübe kazanmak sabır isteyen bir şey. Öğretmenin kendisini sürekli yenilemesi gerekiyor.Öğretmenlikte bana göre bir kilit nokta da bu işi sevmek. Öğretmenliği sevmek, beni işimde iyi yapan ana noktaydı. Yeni bir şey öğrenmeyi de, aktarmayı da seviyorum. Şüpheci yaklaşımın da insanı daha iyiye götürdüğüne inanıyorum. Ben bunu öğretirken daha farklı bir yöntem, daha iyi bir yol var mı diye düşünebilmeliyim. Merakla ve zevkle çalışmanın insanı başarıya götüreceğini düşünüyorum.
Tarih: 2018-10-22 02:51:56 Kategori: Eğitim-Öğretim
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hikmet Dokumacı İle Özel Röportaj Nedir
Eğitimci Yazar Hikmet Dokumacı’yı özel ders verdiği evinde ziyaret ettiğimizde güzel bir şaşkınlık yaşadık. Sıcacık bir dekorasyon, geniş bir kütüphane, sanatsal ögelerle donatılmış duvarlar ile bizi adeta başka bir âleme sürükledi. Matematik’teki uzmanlığının yanı sıra eğitim sistemi ile ilgili konuları konuştuk. Hikmet Dokumacı ile hem merkezi sınavlara hazırlık çalışmalarını konuştuk, hem de başarı ve sağlık üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
28.06.1992 Ankara doğumluyum. Özel Feza Kolejini burslu olarak okuyup bitirdim. Akpınar Fen Lisesine dereceyle girip mezun oldum. Marmara Üniversitesini kazanıp Matematik Öğretmenliği Bölümünden iyi bir ortalama ile mezun oldum. 3 yıl kadar M.E.B'de kadrolu olarak çalıştıktan sonra ayrılıp kendi çalışmalarıma ve projelerime başladım. Şuan birçok öğrenciye matematik branşında okul derslerine ve sınavlara hazırlanmasına yardımcı oluyorum. Ayrıca matematik branşında soru hazırlayarak anlaştığım yayın evlerine soru göndermekteyim.
Yüksek puanlar elde eden birçok öğrenciniz oldu, merkezi sınavlara hazırlıkta uzmanlaşmanızın özel bir sebebi var mı?
Ben hırslı yapıya sahip bir insanım. Dolayısıyla bir hedefe ulaşmak, genel matematik konularını anlatmaktan daha öte bir şey. Bana gelen kişilerin bir puan derdi oluyor. Bir hedef belirlemek, bir program yapmak gerekiyor. Bu puanı almak ya da almamak, başarılı olmak ya da olmamak anlamına geliyor. Bıçak sırtı bir durum var. Benim de hırslı yanım bu puanı aldırma yönünde olduğu için sınavlar ve meydan okuyucu çalışmalar ilgimi çekiyor.
Hangi gün ve saatlerde özel ders veriyorsunuz?
Genelde hangi yaş grubu size geliyor? Haftanın her günü ders veriyorum. Saat tamamen öğrencilerin talepleriyle ve benim uygun olmamla alakalı. 7’den 70’e çalıştığım insanlar oldu. Ama genellikle bu sınavlar için daha çok ortaokul ve lise öğrencileri bana geliyor. Meslek sahibi yetişkinler ise DGS gibi sınavlarda ihtiyaç duyabiliyor, onlarla da çalışıyoruz. Aileler çocuklarının hem hayatta hem de sınavlarda başarılı olmasını istiyorlar.
Ailelere eğitimle ilgili genel anlamda önerileriniz neler?
Bence okul seçimi yaparken çocuğun eğilimlerine bakmalılar. Yurtdışında eğitim için planlarınız varsa, özel okullar daha ön planda olmalı. Hem öğrencinin kabul görmesi, hem de dili iletişime yönelik olarak kullanabilmesi açısından önemli. Türkiye’de bir üniversite eğitimi düşündüğünüz takdirde dile ağırlık veren özel okulların üniversite sınavına yönelik olarak öğrencileri ne kadar teşvik ettiği, ya da ne kadar kaliteli programlar uyguladığı tartışılır. Az sayıda okulun hem yabancı dil hem de Türkiye’deki üniversite sınavlarına yönelik fen, sosyal gibi derslere iyi derecede hazırlayabildiğine inanıyorum. Okullar kendi içlerinde uzmanlaşmak zorundadırlar. Tabii ki çocuğun mesleğine karar vermiyorsunuz. Ama Türkiye’de mi okuyacak yurt dışına mı gidecek? Sayısal alanlarda mı güçlü olsun diyorsunuz yoksa sözelde mi? Bunu ilgi alanlarından, yeteneklerinden, becerilerinden teşhis edebilirsiniz. Bunları göz önünde bulundurarak okulları araştırıp ona göre öğrenciyi yönlendirmek çok önemli bir faktör.
Yıllardır bu kadar çok öğrenciyle çalıştınız. En başarılı olanların ortak yönü neydi?
Bence Saygı. “Bu adam bu dersi veriyor, ben bu insandan bunu almalıyım” diyor. Bazı kişiler ise matematiği çok güzel anladıklarını zannediyor ve kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar. Başarısız olduklarında sebebinin kendileri değil, sınavın bir eksiği olduğunu zannediyorlar. Başarılı olanların ortak yönü saygı duymak, sistemli çalışmak. Onlar kitap okuyarak, merak ederek, dinleyerek kendilerini geliştirebilen kişiler. Öğretmenini saygıyla dinleyebilen bir öğrenci sınavlarda daha yüksek puan alabiliyor, bu bağlantıyı gözden kaçırmamak lazım.
Henüz yolun başındaki öğretmenlere önerileriniz nelerdir?
Üniversitede alınan eğitim, iyi bir öğretmen olmak için yeterli olmayabilir. İnsanlar ağır edebi eserleri okumuşlar, romanlardan çeviriler yapmışlar, ancak ellerine kalemi alıp tahtaya geçtiklerinde, ders anlatmaya başladıklarında bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorlar. Sınıftaki insanlar merakla bakıyor, bilgi bekliyor. Dil seviyeni o kişilere uygun şekilde indirmen, yükseltmen, alçaltman, ortayı bulman gerekiyor. Yeni öğretmenlere ilk tavsiyem sabır. Özellikle gençlerin daha aktif olmalarıyla, daha çok soru sormalarıyla birlikte tecrübe kazanmak sabır isteyen bir şey. Öğretmenin kendisini sürekli yenilemesi gerekiyor.Öğretmenlikte bana göre bir kilit nokta da bu işi sevmek. Öğretmenliği sevmek, beni işimde iyi yapan ana noktaydı. Yeni bir şey öğrenmeyi de, aktarmayı da seviyorum. Şüpheci yaklaşımın da insanı daha iyiye götürdüğüne inanıyorum. Ben bunu öğretirken daha farklı bir yöntem, daha iyi bir yol var mı diye düşünebilmeliyim. Merakla ve zevkle çalışmanın insanı başarıya götüreceğini düşünüyorum.
Tarih: 2018-10-22 02:51:56 Kategori: Eğitim-Öğretim
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx